Bebeğin dünyaya geleceği kanal olan doğum kanalı, kas ve bağ dokusundan oluşan ve takribi 10×10 cm dolaylarında olan bir kanaldır. Girinti ve çıkıntılı kas yapısından oluşan bu kanaldan geçerek dünyaya gelecek olan bebek, bu girinti ve çıkıntılar vasıtasıyla yolunu bulacaktır. Bu durumu şu şekilde örneklendirmek, içinde bulunulan mevzuatı anlamak açısından yararlı olacaktır. Bebeğin içerisinden geçerek dünyaya geleceği doğum kanalını bir yol gibi düşünecek olursak, bebek bu durumda bir araba, anne adayının kasılmaları ise bu arabayı itici kuvvet niteliğinde motor olarak nitelendirilebilir.
Doğum esnasında yaşanabilecek sıkıntıları yukarıdaki örneğe uygun olarak şu şekilde açıklamak mümkün;
– Yolun bozuk olması (doğum kanalında oluşabilen darlıklar).
– Motorun teklemesi veya durması (rahim kasılmalarının yavaşlaması veya gerçekleşememesi ya da anne adayının ıkınma güçlüğü yaşaması).
– Arabanın yola ters bir şekilde girmesi (bebeğin doğum kanalına kafası arkada yani makat bölgesi önden olacak şekilde gelmesi) bu durum halinde bazen yolculuk devam eder ve zorda olsa sonlandırılır. Bazen ise yol değiştirilmek suretiyle sonuca gidilir (sezaryen durumu).
– Yolun önünde engel bulunması (plesentanın doğum kanalında tıkanıklığa sebebiyet vermesi).
– Arabanın yola enlemesine girmeye çalışması (bebeğin yan duruş pozisyonunda olması) bu durumda yolculuğun başlaması imkansız bir hal alacaktır ve yol değiştirilmek zorunda kalacaktır (sezaryen doğum).
Yukarıda saydığımız bütün durumlarda işin ters gitmesi ve yolculuğun devam ettirilememesi durumunda doktorlar, yolun değiştirilmesine yani sezaryen doğuma karar verebilir. Anne adayları bu tür zorlukları bilmeli ve gerektiği durumlarda sezaryene hazırlıklı olarak doğuma gelmelidirler.
