Sancılar birden bire başlayabilir, aniden bebeğin suyu boşalabilir ve kişi ıkınma hissi duyabilir. Bebek hiç hesapta yokken dünyaya merhaba demek isteyebilir. Bu tür tablolara kırsal alanda sıkça rastlanırken büyük şehirlerde doğumlar genelde hastane şartlarında ve doktor kontrolünde gerçekleşmektedir. Ancak trafik problemi nedeni ile azımsanmayacak sayıda kadının arabada doğum yapmak zorunda kaldığı gerçeğini de göz ardı edemeyiz. Hemen hepimiz Türk Filmlerinde gebe bir kadının sancılarının başladığını, yaşlı bir kadının hemen gebenin yanına geldiğine ve etraftakilerden sıcak su ve temiz havlu istediğine şahit olmuşuzdur. Filmin sonunda doğum hiçbir problem olmadan gerçekleşmekte ve bir sonraki karede “kocaman” bir bebek ağlamaktadır. Eğer böyle bir durum sizin başınıza gelirse neler yapmanız gerektiğini biliyor musunuz ?
Eğer vakitsiz olarak doğum sancılarınız başlar ise ve hastaneye yetişecek kadar vaktiniz yok ise ilk önce doğumun normal bir olay olduğunu aklınıza getirmeye çalışın. Asla panik olmayın. Sakin olmanız tek başınıza bile olsanız doğuma konsantre olmanızı sağlar. Eğer mümkünse doktorunuzu arayın ve ambulans çağırın. Bunu kolaylaştırmak için gebeliğinizin en başından başlayarak doktorunuzun, acil yardımın ve size en yakın ambulans şirketlerinin telefon numaralarını kolaylıkla ulaşabileceğiniz yerlerde tercihen telefonun yanında tutun. Yalnız iseniz size yardımcı olabilecek bir komşunuzu ya da arkadaşınızı çağırın.
Eğer varsa pantolonunuzu ve iç çamaşırınızı hemen çıkartın, Sancılar arasında derin derin nefes alıp vermeye çalışın, sancılar esnasında ise yavaşça ıkının. Size yardımcı olacak kişiye bebeğin başını görüp göremediğini sorun. Eğer baş görünmüyor ise daha vaktiniz var demektir ve profesyonel yardımın gelmesini bekleyin. Baş görünüyor ise yardımcınıza bebeğin kafasını hafifçe korumasını isteyin. Asla ve asla bebeğin başını çekmesine izin vermeyin.
Bebek doğduktan sonra baş aşağı tutularak ağzındaki ve burnundaki sıvıları dışarı atması sağlanmalıdır. Ağlaması amacı ile poposuna hafifçe vurulabilir, sırtı sıvazlanabilir ya da ayak tabanları sıkıştırılabilir.
Göbek kordonu bağlanmadan asla kesilmemelidir. Bu hem annede hem de bebekte kan kaybına ve hayati tehlikeye neden olabilir. Kordon birer santim ara ile temiz bir ip ile sıkıca bağlanmalı ve bu iplerin arasından temiz bir makas ile kesilmelidir. Eğer mümkün ise kordonun hiç kesilmemesi daha uygundur.Bebek doğduktan sonra kordon asla çekiştirilmemelidir.
Plasenta da ayrılıp doğduktan sonra atılmamalı, gelecek olan hekime gösterilmelidir. Kanamayı azaltmak maksadı ile annenin kasık bölgesine dışarıdan sertçe masaj yapılması faydalı olur. Doğumdan hemen sonra bebek vücut ısısını ayarlayamayacağı için battaniye yada havluya sarılmalıdır. Ancak bu maddeler bebeğin canını acıtacak kadar sıcak olmamalıdır